AKE 369 İklim Değilikliği ve Edebiyat

Gelecek Bakanlığı Kitap İncelemesi – Selin Bilici

İklim değişikliği, maalesef 21.yüzyılın en büyük sorunlarından biridir. Bu sorun sadece doğayı, çevreyi tehdit altında bırakmaz, aynı zamanda insanlığın her anını etkiler. İklim değişikliği finansal ve aynı zamanda politik bir sorun haline gelir. Amerikalı yazar Kim Stanley Robinson, iklim değişikliğinin ne olduğunu tanımlamakla kalmayıp, aynı zamanda distopik bir dünya yaratıp neredeyse her şeyi etkileyen iklim değişikliği krizine çözümler önerir. Gelecek Bakanlığı 2020 yılında yayımlanmıştır ve Kim Stanley Robinson kitapta iklim değişikliği krizinin doğrudan ya da dolaylı bir şekilde çevreyi etkileyişini, bu etkilere kurumsal ve devlet destekli çözüm üretilmesini işlemiştir. Robinson bu romanda aslında gerçek olması çok muhtemel olayları incelemiştir. Hepimizin bildiği gibi iklim değişikliği artık gelecek bir sorun değil var olan bir sorundur.

Gelecek Bakanlığı, yakın gelecekte Hindistan’da meydana gelen ölümcül bir sıcak hava dalgasıyla başlar. Bu felakette binlerce insan hayatını kaybeder ve bu felaket romanın iskeletini ve duygusal derinliğini oluşturur. Kitabın merkezinde çoğunlukla, Gelecek Bakanlığı’nın başkanı Mary Murphy ve ölümcül sıcak hava dalgasından kötü bir şekilde etkilenip travma yaşayan Amerikalı yardım görevlisi Frank May vardır. Romanda geçen bir diğer önemli olay da Birleşmiş Milletler tarafından kurulan Gelecek Bakanlığı’dır. Uluslararası bu örgüt gelecek nesillerin iklim değişikliği krizinden olabildiğince az etkilenmesi için ellerinden geleni yapmaya çalışıyor. İklim değişikliği hem şimdiki nesillerin hem de gelecek nesillerin hayatını tehlikeye atan bir öge oluyor. Kitap boyunca Mary Murphy ve Frank May’ in çeşitli konulardan dolayı aralarında gerilim yaşandığına şahitlik ediyoruz. Romanda sadece bu iki karakterin hikayesini görmüyoruz, aynı zamanda yüzden fazla farklı anlatıcıyla dünya çapında yürütülen bir azmin gelişimi gözler önüne serilir. Kim Stanley Robinson kitapta iklim değişikliği felaketine karşı ilginç ve akıllıca bir çözüm önerisi sunmuştur. Karbon para iklim değişikliğini olabildiğince sınırlandırmak için ortaya atılan bir para birimidir. Eğer insanlar karbonu atmosferden göndermeye yarayacak ya da salınımını azaltacak bir şeyler yaparlarsa onlara ödül olarak karbon para verilir. Bunlardan birkaç tane örnek vermek gerekirse; ağaçlandırma yapmak, yenilenebilir enerji kaynakları kullanmak, fosil yakıtlarını azaltmak ya da tamamen kullanmamak. Bu ve bunun gibi etkinliklerden birini ya da

daha fazlasını yapan insanlar, kurum, kuruluşlar ve hatta devletler karbon para ile ödüllendirilir ve bu etkinlikleri yapmaya teşvik edilir. Karbon para gerçek paraya çevrilebilir olduğu için büyük bir teşvik ürünü haline gelmiştir. Robinson’un çok akıllıca bir öneri yaptığını söylemeden geçemeyiz. İlginç olan şey ise karbon para fikrinin bir hayal ürününden ibaret olmaması. Gerçek dünyada da buna benzer, insanları iklim değişikliğini azaltmaya yardımcı faaliyetlere teşvik eden çeşitli oluşumlar vardır. Bunlardan birisi karbon fiyatlandırmasıdır (carbon pricing). Karbon fiyatlandırması devletlerin iklim değişikliğini azaltabilmek için sera gazı emisyonlarına uyguladığı maddi bir yöntemdir. Kaynakçaya yazacağım internet sitesinden daha detaylı bilgiler edinebilirsiniz.

Gelecek Bakanlığı hem içeriği hem de biçimi açısından oldukça farklı bir eserdir. Etkileyici ve çözümcü bir tarzı varken bir yandan da okuyucuyu yer yer zorlayan bir yönü de vardır. Romanın başta gelen ve en önemli yönlerinden biri dünyamızın belki de en yıpratıcı sorunu olan iklim değişikliği problemini edebi bir yönle ele alıp farklı noktalardan incelemesidir. Günümüzde toplumun bir kısmı iklim değişikliğinin ufak bir sorun olmaktan çıkıp bir kriz haline geldiğinin farkında olsa da ne yazık ki hala iklim değişikliğini bir problem olarak görmeyen hatta varlığından bile haberdar olmayan insanlar var. İnsanlarda bu farkındalığı yaratmak için çeşitli araçlar kullanılabilir. Robinson da bu araçlardan belki de en etkili olanını kullanmıştır. İklim krizini bir edebi eserle işleyip insanlara dünyadaki sorunları daha net görebilmeleri için bir kapı açmıştır. Bazı edebi eserlerde iklim değişikliği probleminin incelendiğini görebiliriz, ama siz de benim gibi fark ettiyseniz genelde bu eserlerde iklim değişikliği arka planda kalıyor. Fakat Robinson Gelecek Bakanlığı’nda iklim krizini eserin tam da göbeğine, merkezine koyuyor ve olayları bu krizin etrafında inceliyor. Bu bağlamda Gelecek Bakanlığı sadece edebi bir eserden ibaret değil aynı zamanda politik ve ekonomik bir eserdir de diyebiliriz. Bu kitabı okumadan önce ben de diğer birçok insan gibi tehlikenin o kadar da farkında değildim. Ama kitabı okudukça iklim değişikliği krizinin ne kadar içinde olduğumu ve sorunların ne kadar yakınımda olduğunu anlamış oldum.

Eserin kurgu olduğunu hepimiz biliyoruz fakat bence Robinson kullandığı örneklerle ve sorunların derinlikleriyle birlikte gerçek yaşama oldukça benzeyen bir kurgu oluşturmuştur. Bu kitabı okurken olayların tamamen hayal ürününden ibaret olduğunu söyleyemeyebiliriz, çünkü bu tür olaylar artık gerçek dünyamızda da olmaya çok yatkındır. Romanda kullanılan örnekler, sorunlar hayal ürünü ve ihtimal olarak görünse de aslında gerçek hayatta da bu örneklere denk geliyoruz. Örneğin eserde kullanılan iklim değişikliğiyle savaşmaya yardımcı olan karbon para günümüzde de benzer şekilde hayata geçirilmiştir. Kitapta geçen bir diğer sorun olan iklim mültecileri sorunu da gerçek hayatta karşılaştığımız problemlerden bir diğeri. Yapılan tahminlere göre iklim değişikliğinden kaynaklı göçler en çok Güney Asya’dan gerçekleşecekmiş. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Gelecek Bakanlığı kitabının sadece bir edebi eser olmadığını aynı zamanda bilimsel bir tür olduğunu da söylemekte fayda var.

Kitaptaki karakterlerin olayları basitçe yaşamanın dışında farklı sembolleri taşıdıklarını düşünüyorum. Bu karakterler farklı dünya görüşlerini, devletlere ve siyasete olan bazı eleştirileri üstlerinde taşıyan çeşitli semboller haline gelmiştir. Sembol haline gelen en önemli karakterler Mary Murphy ve Frank May’dir. İklim krizine karşı verilen reaksiyonlar ve çözümler bu iki karakterler aracılığıyla farklı bakış açılarından incelenmiştir. Mary Murphy, Birleşmiş Milletler altında kurulan ve gelecek nesillerin sorunlarını önemseyen Cenevre’de kurulan Gelecek Bakanlığı’nın başkanıdır. Mary Murphy konumundan dolayı daha rasyonel bir karakterdir. Kurumsallığa inanır, daha yapıcı fikirlere sahiptir ve şiddete karşı keskin çizgileri vardır. İklim krizine karşı yenilikçi bir bakış açısı vardır. Mary Murphy için iklim değişikliğini kurallara uyup sistemin bir parçası olarak hareket ederek çözmek daha uygundur. Özellikle ortaya atılan karbon parası örneği sorunlara yapıcı ve akıllıca yaklaştığını en net gösteren örneklerden biridir. Fakat gerçek dünyada olduğu gibi, her zaman reform yeterli gelmiyor ve çelişen düşünceler, fikirler ve davranışlar ortaya çıkıyor. Frank May ise Hindistan’da ölümcül sıcak hava dalgası sırasında görevli olan bir sağlık personelidir. Frank May’ in görevi esnasında karşı karşıya kaldığı olaylar sonucunda çeşitli travmalar yaşamıştır. Bu durum oldukça normal ve travma yaşaması kaçınılmazdır, kendinizi May’ in yerine koyun ve binlerce insanın gözlerinizin önünde öldüğünü düşünün. Bu durum herkes için yıpratıcı ve yıkıcı sonuçlar doğuracaktır. Karakterimizin yaşadığı bu olaylar onun ruhsal değişimine sebep oluyor. Mary Murphy kurallara ve sisteme uyarak çözümler üretip uygulamaya çalışırken, Frank May onun aksine daha yasa dışı yollarla çözümler üretmeye çalışıyor. İnsan biraz durup düşününce Frank May’ e hak vermeye başlıyor. Çünkü insan yaşamını etkileyen olaylar çevresinde sisteme ve kurala bağlı kalmak çok zor olsa gerek. Kitapta geçen bir diğer önemli şey Kali’nin çocukları (Children of Kali) isimli anarşist, şiddet yanlısı bir gruptur. Bu grup, iklim değişikliğiyle savaşmak için Mary Murphy’den farklı bir yol izlerler. Uçakları düşürerek, petrol tankerlerini sabote ederek ve hatta fosil yakıt tesislerini bombalayarak iklim krizine şiddetle karşılık verirler. Frank May’ in de bu grupla ilişkisi olduğu iddia edilir. Frank yaşadığı travmalardan dolayı şiddetten başka bir çözüm yolu olmadığı fikrine kapılmıştır belki de.

Bu iki karakterle birlikte, okuyucu iklim değişikliğiyle savaşmak için nasıl bir yol islenmeli sorusunu akıllarından geçirir. Şiddetle mi? Yoksa akılcılıkla mı?

Kim Stanley Robinson Gelecek Bakanlığı kitabında birçok farklı temaya yer vermiştir. Bu temalardan en önemlisi hepimizin tahmin edebileceği üzere iklim değişikliği ve onun sebep olduğu sorunlardır. Daha önce de belirttiğim gibi Robinson iklim değişikliği problemini sadece çevresel bir kriz olarak değil, politik ve ekonomik boyutlardan da işlemiştir. Hindistan’ da gerçekleşen ölümcül sıcak hava dalgası ve ekosistemlerin değişimi insan ve doğanın durumunu gösteriyor. Önceden insanlar doğayı zapt etmeye çalışıp kendilerine göre biçimlendirirlerdi ama artık doğa kontrol edilebilir değil aksine doğa insanları kontrol etmeye başladı. İnsanlar iklim krizi yüzünden yurtlarını terk etmeye başladılar.

Kitapta sadece çevrede yaşanan krizler ve olaylar ele alınmamıştır, aynı zamanda insanların psikolojilerini ve iç dünyalarında yaşanan savaşları ve krizleri de ele almıştır. Hayatını kaybeden insanlar ve çevrede oluşan kaotik ortam sonucunda çeşitli travmalar yaşayan Frank May bu söylediklerime iyi bir örnek olacaktır. Görevinden dolayı olaylara çok yakından tanıklık eden May yaşadıklarından dolayı başka biri olma yoluna girer. Romanda gerçekleşen felaketler anlatılsa da aynı zamanda gelecek nesiller için çabalar devam ediyor. Gelecek nesiller için kurulan gelecek bakanlığı ve krizle savaş için yapılan para desteği yani karbon parası, toplumda hala bir umut olduğu göstergesidir. Bu yüzden kitabın tamamen olumsuz bir yönü vardır diyemeyiz. Mary Murphy’ nin başkanlığını yaptığı gelecek bakanlığı daha doğmamış gelecek nesiller için şimdiden çalışmaya başlamıştır. İnsanlar şimdiden geleceğe dair sorumlulukla hareket etmeye çalışıyorlar ve bu domestik bir tartışma halinden çıkıp uluslararası bir mücadeleye dönüşüyor.

Kim Stanley Robinson’ un Gelecek Bakanlığı kitabı dünyanın şu anda sahip olduğu en yıpratıcı problemi olan iklim değişikliği krizini sadece ekolojiyi etkileyen bir gerçeklik olarak değil, aynı zamanda ekonomik, politik, etik boyutlarda olan bir sorun olarak ele almıştır. Robinson kitapta hem distopya hem de ütopya arasında gidip gelir ama bu ikisini birbirine karıştırmaz. Roman sadece kurgusal bir eser olarak başarı ve ün kazanmamıştır, eser günümüzün sorunlarının geleceğe taşınmasını engellemeye çalışan bir profil çizmiştir ve bunu yaparken gerçek dünyada var olan araçları kullanmıştır. Bence kitabın en önemli özelliği okuyucuyu sıkmadan bilgilendirerek ve öğreterek net bir yol izlemesidir. Robinson’ un oluşturduğu karakterler aracılığıyla insanların iklim değişikliğine nasıl farklı tepkiler verdiğini öğreniyoruz. Kimisi etik kuralları çiğnemeden sistemin etrafında çözümler üretmeye çalışırken kimisi de kuralları yıkıp yasa dışı yollarla bir şeyler yapmaya çalışıyor. Sonuç olarak Gelecek Bakanlığı kitabı çağımız için bilgilendirici bir eserdir ve bundan sonra dünyamızı korumak ve gelecek nesillere yardımcı olmak için ne yapmamız gerektiğini ya da nasıl yapmamız gerektiğini bize biraz da ola öğretebilecek nitelikler taşıyan bir eserdir. Bir edebi eser olmanın yanı sıra bir yol gösterici harita da diyebiliriz.

Kaynakça

“Carbon Pricing | MIT Climate Portal.” MIT Climate Portal, climate.mit.edu/explainers/carbon-pricing.

Iklim.Gov.Tr. Karbon Fiyatlandırmada Mevcut Durum Ve Trendler 2024 Raporu. iklim.gov.tr/karbon-fiyatlandirmada-mevcut-durum-ve-trendler-2024-raporu-haber-4278.

Robinson, Kim Stanley. The Ministry for the Future. Hachette UK, 2020.

“Understanding Carbon Pricing — Carbon Pricing Leadership Coalition.” Carbon Pricing Leadership Coalition, www.carbonpricingleadership.org/what.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir