AKE 369 İklim Değilikliği ve Edebiyat

Kitap İncelemesi: Gelecek için Umut, Gelecek Bakanlığı (The Ministry for the Future) – Kutluhan Göktürk

Kim Stanley Robinson’un Gelecek Bakanlığı (The Ministry for the Future) 2020 yılında yayınlanmış spekülatif bir bilim kurgu romanıdır. Roman, Hindistan’da ortaya çıkan ölümcül bir sıcak hava dalgasıyla başlar, şehirde sadece yardım görevlisi olarak çalışan Frank May  hayatta kalmayı başarır. Bu sıcak hava dalgasından dolayı, iklim değişiminin ciddiyeti fark edilmeye başlanıp gelecek bakanlığı kurulur, ama aynı zamanda Hindistan’da yaşanan bu olaydan sonra Kali’nin Çocukları adlı eko-terörist bir örgüt de faaliyete geçer. Bu olaylar ardından Frank travma sonrası stres bozukluğu hastalığına yakalanır ve radikalleşerek ekoterörist örgütüne katılmaya çalışır ve gelecek bakanlığının başı olan Mary Murphy’i kaçırmaya çalışır. Mary kaçsa ve Frank yakalansa da aralarında bir süre sonra samimi bir dostluk ortaya çıkmaya başlar.

Eser Mary ve Frank arasındaki ilişkiyi anlatırken aynı zamanda, ekolojik çevre krizine katkıda bulunmuş bir sürü; ekonomik, politik, sosyolojik, psikolojik, noktaya parmak basmaya da devam eder. Aniden başlayan ölümcül sıcak hava dalgasının gerginliği resmen sizi bir anda içine çekmesiyle birlikte kendinizi bir sürü kompleks problemler ve hayat hikayeleri içerisinde buluyorsunuz. Eser sadece iklim değişikliği konsepti üzerinde durmakla kalmıyor, uzun uzadıya bir sürü farklı alanla arasındaki ilişkiye değinip aynı zamanda bu uzak kaldığımız kavramları bize açıklıyor. Örneğin, iklim krizinin aslında dünya gelir eşitsizliğinden güç aldığını, ekonominin normal anlarda ve kriz anlarında nasıl işlediğini, diktatörlerin narsist politikalarını nasıl devam ettirdiklerini detaylı bir şekilde açıklıyor.  Eser aynı zamanda yaşanan ekolojik felaketler sonrasında ülkelerin sadece dış siyaset de değil aynı zaman da iç siyasetlerinde de ne kadar zorlanabileceğini gösteriyor. Oluşan bir sürü iklim göçleri büyük problemler yaratıyor ve yardım etmeye çalışan ülkeler ve onların vatandaşları arasındaki çarpışmalar gerçek hayatta yaşayabileceğimiz bir sürü olasılıktan biri. Tabi farklı alanlardan, uzun konsept açıklamaları ve örnekleri, romanın sayfa sayısını bir hayli uzatıp, Mary ve Frank’in ilişkisi ve dünyadaki kriz ana hikayelerinden bizi uzaklaştırabiliyor. Bunlara rağmen Gelecek Bakanlığı sizi içine çekmeyi bekleyen bahsettiği problemler ile gerçek hayata ne kadar bağlı olduğunu gösteren adeta kurgu demekte zorlanabileceğimiz bir eser. Örneğin romanda bahsedilen iklim krizi haberlerinin çoğuyla belki aynı boyutlarda olmasa da günlük hayatta son zamanlarda uzun süredir karşı karşıya olduğumuz problemler. Eserde karbon salınımına diğer ülkelerden daha az miktarda katkı sağlayıp, iklim değişimi probleminden en zarar görenlerin bu ülkeler olduğu yine üzücü bir gerçeğimiz ve Gelecek Bakanlığı bize adeta gelecekten gelen bir uyarı mektubu gibi acil bir aksiyon almamız gerektiği konusunda uyarıyor.

Gelecek Bakanlığı polifonik bir anlatım biçimini benimsiyor, eserde bakış açısı daima değişiyor ve bazen olayları Frank veya Mary’i merkeze alarak anlatsa da eserde bazen adını bilmediğimiz iklim mültecilerinin zorlu yaşam hikayelerini denk gelirken bazen de ekonomik veya politik bilinçlendirmeye yönlendirecek anlatılara da denk gelebiliyoruz ve bunların yanında bazı bölümler ilginç bilmecelere adanmış durumda. Tür olarak ise birçok alanı içinde barındırdığını söylemek mümkün başlıca bir bilim kurgu eseri olsa da aynı zamanda soluk soluğa bırakan atmosferi eseri bir gerilim romanı yapmaya da itiyor. Gelecek Bakanlığı birçok temayı içerse de (iklim adaleti, sistematik değişim, ideoloji bilim, bireysel aksiyonlar gibi) en benimsediği temanın umut olduğunu söylemek yanlış olmaz. Eser 106 bölüm boyunca farklı farklı zorluk hikayeleri anlatsa, terörizm, ölüm, açlık, yok oluş gibi sancılı konularla bizi derinden yaralasa da eserdeki umut teması yerini hiçbir zaman terk etmiyor. ‘’HOPE TO DO SOME GOOD NO MATTER HOW F*CKED UP YO ARE’’ eserdeki bu alıntı romanın ana temasını iyi bir şekilde yansıtıyor ne kadar zor durumda olursan ol umarım iyi bir şeyler yapmak için çalışıyorsundur, Mary bu mottoyu iyi bir şekilde benimseyip Frank’in ölümünden sonra da uygulamaya devam ediyor. Her ne kadar kayıplar yaşasak da dünyaya büyük zararlar versek de Frank’in ölümünden sonra Mary’nin Art ile toparlanıp dünya güzelliğini yeniden keşfedip bu dünya için, hayatı için Frank için pes etmeden yaşamaya devam edebilmesi, eserdeki umut temasının aslında ne kadar yoğun ve aşılayıcı olduğunu gösteriyor.

Umut ana temasından konuştuktan sonra bahsetmemiz gereken ilk anahtar konsept Anka kuşu olmalı. Eserde aralıklarla Zeus ve Ganymede heykeli hakkında yorumlar yapıldı kitabın son sayfalarında ise heykeldeki kuşu tartışırken Mary bu kuşun bir Anka kuşu olabileceği varsayımında bulundu. Peki bu neden eser için önemli Anka kuşları mitlerde anlatıldığı üzere ölecekleri zaman alev alıp tutuşan ve küllerinden yeniden doğan büyülü varlıklar ve genel olarak da yeniden doğuşun sembolü haline gelmişlerdir. Eserde de ana temalardan birinin umut olduğundan bahsetmiştik, Anka kuşları ise bu umudu en iyi simgeleyen büyülü yaratıklardır ne yaşanmış olursa ne kadar sona yaklaşılmış olursa olsun küllerimizden acılarımızdan yeniden doğabileceğimiz inanışı, bu kirlettiğimiz yorgun düşmüş dünyayı kurtarmamız için bize en çok umut sağlayacak simge değil midir peki?

İkinci olarak bahsetmemiz gereken anahtar konsept Frank’in travma sonrası stres bozukluğunu açıklayan Eko-travma olmalı. Frank’in hikayesi ve ne yazık ki teşhis edildiği hastalık eserin birçok noktasını etkiliyor. Frank’in radikalleşip Kali’nin Çocuklarına katılmasını sağlayan ve Mary’i kaçırıp hapis düşmesini sağlayan en sonunda da onu zayıf düşürüp fiziksel yaşamına son veren şey yaşadığı bu eko-travma. Frank’i bütün bunları yapmaya iten şey o gün diğer herkesle birlikte ölmüş gibi hissetmesiydi, hayatta kalmanın verdiği suçluluk ile Frank kendin bir anda bu yolda bulabildi. Frank’in eko-travması artık bize çevre problemlerinin sadece fiziksel varlığımızı etkilemeyeceğini aynı zamanda ruhsal benliğimizi de derinden sarsıp bizi ne kadar ileri boyutlarda değiştirebileceğinin göstergesi. Nasıl Frank’in eko-travması hikâyeyi belli noktalarda hâkim olup kontrolü eline alıyorsa, iklim değişikliğinden dolayı en kaçamayacağımız travma biçiminin eko-travma olacağına dair bir uyarı veriyor olabilir.

Üçüncü olarak bahsetmemiz gereken konsept romana adını veren gelecek bakanlığı olmalı, gelecek bakanlığı bahsettiğimiz üzere Hindistan’daki ölümcül sıcak hava dalgasından sonra acil bir önlem almak için oluşturulmuş bir kuruluştur. Gelecek bakanlığı aslında insanoğlunun hayatta kalması için verdiği bir uğraş olsa da aynı zamanda gelecek için bir umudu da simgeler, yine de bu kuruluş aynı zamanda iklim değişikliğine karşı, yaptığımız eylemlerin ne kadar yetersiz olduğunun bir göstergesidir. Her ne kadar bakanlığın başı olan Mary şiddetten hoşlanmayıp her şeyi bürokrasi ile çözebileceğine inansa da ondan habersiz bir şekilde Basim bu kuruluşun siyah kanadını, yani illegal hamleler yapan parçasını aktif eder. Bu da bize bir şeyi beyaz ya da siyah olarak tanımlamanın ne kadar zor olduğunu bize yeniden hatırlatıyor. Gelecek bakanlığı her ne kadar Kali’nin Çocukları örgütünün tam tersi gibi gözükse de aslında bir anda ortak payda da nasıl buluşabildiklerini görebiliyoruz.

Dördüncü olarak bahsetmemiz gereken anahtar konsept ise Kali’nin Çocukları olmalı o zaman.  Kali Hint mitolojisinde yıkım ve yeniden doğuşun tanrıçasıdır, her şeyi yok eder ve yeniden başlamamıza sebep olan bir mitolojik figürdür. Bundan dolayı olsa gerek bu ekoterörist grup kendilerine onun çocukları olmaya hak görürler çünkü onlar fosil yakıt endüstrilerini hedef alır, aç gözlü CEO’lara suikastlar düzenler petrol boru hatlarını sabote ederler. Bütün bunları yaparken ki inanışları dünya ve dünyada yaşayan çoğunluk için bu zararlı azınlık parazitleri yok etmektir bu esnada masum birkaç insanı da feda etmek onlar için yapılması gereken zorunlu bir iştir. Romanda bu grup okuyucuda büyük bir ikilem yaratır gerçekten pozitif bir amaç uğruna bu kadar negatif eylemlere yönelmek haklı bir uğraş mıdır sorusunu doğurur. Roman da ise yapmaya çalıştıkları şey ne yazık ki yetersiz olarak kalmaya devam eder tıpkı Gelecek bakanlığının eylemleri gibi, ne kadar aç gözlü CEO’yu öldürürlerse öldürsünler yerlerini biri almaya devam eder ve kanlı kapitalist çark çalışmaya devam eder bu da bize değişmesi gereken şeyin insanlar değil sistem olduğunu tekrardan hatırlatır, bireysel arzularımız intikam hırsımız bizi yoldan çıkarmamalı, yanlış yapanlardan intikam almak yerine bu acı veren sistemin son bulmasına daha doğru adımlarla yaklaşmamızı bize hatırlatır.

Son olarak bahsetmemiz gereken anahtar konsept ise karbon altın (karbon para birimi) olmalı. Karbon altını ekonomist John Maynard Keynes’in ekonomik teorilerinden ilham alınarak oluşturulmuş bir para birimidir. Buna göre bir ülke veya oluşum dünyaya salmadığı her bir ton karbon için bir karbon altını kazanır. Mary bu fikri geçirmek için her ne kadar emek verse de merkez bankaları bunu kabul etmemek için zorluk çıkarırlar, kabul ettiklerine yaklaştığı nokta ise büyük ekonomik krizlerin çıktığı ve bu karbon altını konseptinin zenginlere ve üreticilere yardım edeceği andır. Bu konsept bize iklim değişikliği probleminde eğer sistemi değiştirecek gücümüz yoksa sistem içerisinde belirli değişikler yapıp dünya için daha sağlıklı bir ekonomik sistem oluşturabileceğimiz inancını öğütler.

Sonuç olarak Gelecek bakanlığı romanı çok kapsamlı bir eser ve içerisinde birçok farklı alandan birçok farklı konseptler sunuyor. Farklı bakış açıları ve iklim değişikliği için oluşturulan birçok farklı çözüm belki ileride vereceğimiz mücadelede bize şimdiden bir örnek oluşturmuştur, romanda yapılan hataları yapmamak ve romandan alıp gerçek hayata uyarlayabileceğimiz konseptler sunmuştur. Her ne kadar detaylı oluşuyla her olaya parmak basışıyla güçlü bir eser olduğunu düşünsem de belki de bu kadar yoğun ve kapsamlı olması aynı zamanda okuyucu yorabilir, özellikle iklim değişikliği için insanı harekete geçirmesi gereken eserlerin daha basit ve kolay sindirilebilir olması gerektiğini düşünüyorum. Bütün bunlara rağmen Gelecek Bakanlığı’nın her detayı ele alışı onu gelecekte iklim değişikliği edebiyatının mihenk taşı haline getirebileceğini de gözden kaçırmamak gerek. Nerdeyse her konuyu ele alışı onu gelecekte iklim değişikliği mücadelesinde bir el kitabı haline getirebilir.

 

WORK CITED

Gatesnotes.com, 2025, www.gatesnotes.com/books/science-fiction/reader/the-ministry-forthe-future. Accessed 22 May 2025.

Williams, Jeremy. “Book Review: The Ministry for the Future, by Kim Stanley Robinson.” The Earthbound Report, 24 Jan. 2022, earthbound.report/2022/01/24/book-review-the-ministry-for-the-future-by-kimstanley-robinson/. Accessed 22 May 2025.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir